"Aşure günü 29 Ağustos Cumartesi günü"

765

Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki: Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah'ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur (Müslim, Sıyâm, 202). Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah'tan umarım. (Tirmizî, Savm, 48)

Hazreti Aişe (r.ah) İslâm öncesinde, Mekke halkının oruç tutmakta olduğu aşure gününde peygamberimizin de oruç tuttuğunu bildirmekte. Allah Rasulü Medine'ye hicret ettikten sonra da bu orucu tutmuş ve müminlere de onuncu günü ile birlikte, bir gün öncesi veya sonrası ile oruçlu olmalarını tavsiye etmiş. (Ahmed b. Hanbel, VI, 244)

Hadis kaynaklarına göre, Hz. Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması ve Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'den geçerek İsrailoğulları'nı Firavun'dan kurtarması hadiseleri de bu günde gerçekleşti. Ayrıca kültür tarihine ait birçok esere göre, Hz. Adem'in işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi, Hz. İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi, Hz. İbrahim'in ateşte yanmaması, Hz. Yakup'un, oğlu Yusuf'a kavuşması, Hz. Eyyub'un hastalıklarının iyileşmesi, Hz. Yunus'un balığın karnından çıkması ve Hz. İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılarak göğe yükseltilmesi gibi hadiselerin de bugün yaşandığı kabul ediliyor.

Aşurenin içinde yer aldığı Muharrem ayı da, aynı zamanda Hz. Peygamber (sav)'in torunu Hz. Hüseyin'in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70'den fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela'da şehid edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir. Kerbela'da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıkla karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.

Aşure paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk ve bereketin simgesidir. Aşurenin bu mecazî anlamı toplumumuz için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Milletimiz, asırlardır sürdürdüğü gelenekle bugün de farklılıkların ahenk içindeki ortak tada katkı sağlamaları, birlik gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri devam ettirme bilinci ile birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp, aşure aşı yapmaya, birlikte yaşamanın sembolünü tadarken muhabbeti paylaşmaya devam etmektedir.



Giriş: 08 Ağustos 2020 | Güncelleme: 08 Ağustos 2020 | Okunma: 765


Kaynak:




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.