"Bağışıklığı Düşenlerde Zona Tehlikesine Dikkat"

Varicella zoster virüsü (VZV) yani suçiçeğine sebep olan virüs, hastalık geçirildikten sonra omurilikteki duyusal sinir hücrelerinde uykuda kalmaktadır.

224

Uykuda olan bu virüsün tekrar aktif olması ile ortaya çıkan bölgesel, aÄŸrılı ve su toplaması ÅŸeklindeki deri döküntüleri de zona hastalığı olarak bilinir. Virüsün tekrar aktif olması ve zona geliÅŸmesi için genellikle bağışıklığı düşüren bir unsur bulunmaktadır. Uykusuzluk, vücutta enfeksiyon durumu, güneÅŸ altında uzun saatler kalmak, bağışıklığı düşüren ilaçlar kullanmak ya da böyle bir hastalığa sahip olmakla birlikte, ileri yaÅŸ, stres gibi durumlar da zonaya davetiye çıkarabilir. Memorial Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Selma Salman, zona ve tedavisi le ilgili bilgi verdi. 

Son 60 yılda vakalar 4 katına çıktı

Zona genellikle ileri yaÅŸta görülmekle birlikte suçiçeÄŸi geçiren herkeste görülebildiÄŸinden bebeklik çağı dahil her yaÅŸta ortaya çıkabilmektedir. 

Hastalık suçiçeği gibi solunum yoluyla bulaşmamakta, su toplamalarına direkt temas ile ya da su toplamalarının komtamine ettiği yatak, nevresim, kıyafet aracılığıyla bulaş olabilmektedir. Eğer çevremizde zona geçiren bir kişi varsa bakımı sırasında eldivensiz şekilde bireye ve temas ettiği alanlara dokunulmamalı, her temas sonrası eller yıkanmalıdır.

60 yıl içinde zona hastalığının 4 kattan fazla artmış olduÄŸunu gösteren bilimsel veriler bulunmaktadır. Hem erken yaÅŸlarda olup hem de sayıca artmasının sebepleri olduÄŸu düşünülen bazı konular mevcuttur. Aşı karşıtlığının yaygınlaÅŸması ile suçiçeÄŸi ya da zona aşısının yapılmaması, kanser ve organ nakli tedavi yöntemlerinin çeÅŸitlenmesi ve bu hastaların bağışıklığı düşüren ilaçlar kullanması, Covid 19 gibi çeÅŸitli enfeksiyon hastalıklarının yaygınlaÅŸması da bağışıklık sistemimizi etkileyerek zona artışına yol açmış olabilmektedir. Ancak yapılan çalışmalarda istatistiksel olarak anlamlı bir iliÅŸki kurulamamış ve bu konuda daha fazla araÅŸtırma gerektirdiÄŸi belirtilmiÅŸtir. 

Güçlü bağışıklık, sakin zona hastalığı 

Bağışıklığımız ne kadar kuvvetliyse zona hastalığı o kadar sakin geçer. Genç bireylerde, suçiçeÄŸi aşısı olanlarda, bağışıklığı düşüren ilaç kullanmayan ya da HIV- kanser gibi bağışıklığı düşüren bir hastalığı olmayanlarda hastalık küçük bir alanda aÄŸrısız su toplamaları ÅŸeklinde geliÅŸmekte, hiç tedavisiz bile iz bırakmadan maksimum 1 hafta içinde iyileÅŸmektedir. 

Vücutta saçlı deri, yüz, gövde, kol, bacak yani tüm vücut alanlarında görülebilir ancak bölgesel olarak gelişir, ağır hastalar dışında tüm vücuda yayılmamaktadır. Hastalık bir hat boyunca kızarık zemin üzerinde gruplar halinde su toplamaları olarak görülmektedir. Genellikle bahsedilen hat boyunca şiddeti değişken olan ağrı da eşlik eder. Su toplamaları ve ağrı olunca doktora başvuru beklenilen bir süreçtir ancak bazen döküntüden 1 hafta -10 gün önce tek başına ağrı gelişebilmektedir. Sebebi açıklanamayan, vücudun tek tarafında ataklar halinde gelen zonklayıcı ağrıda bu hastalıkta akla gelmelidir.

Zona aşısı hem tekrarı engeller hem de zona geçirmeyenleri korur 

KiÅŸi nadir de olsa tekrar zona hastalığı geçirebilmektedir. Ancak genellikle bu ileri yaÅŸlarda ve bağışıklığı bozuk bireylerde olmaktadır. 50 yaÅŸ üzeri kiÅŸilere ve bağışıklığı etkileyen hastalığa sahip olan gençlerde zona aşısı önerilmektedir. Zona aşısı hem tekrarı engellemekte hem de zona geçirmeyen kiÅŸilerde koruma saÄŸlamaktadır. Bunun dışında genel saÄŸlık kurallarına yeterlidir. Düzenli beslenme ve uyku ile bağışıklığınıza dikkat etmeli, dikkat edemiyorsak da ek besin takviyeleri kullanılabilmektedir.  

Yüzde gelişen zona göz içini tutmasıyla körlüğe, yüzdeki fasiyal sinire etki ederek yüz felcine; kulak içinde tutulum yaparak denge problemlerine, yine tutulum yerine göre idrar–gaita kaçırma gibi problemlere yol açabilmektedir. Hastalık geçtikten sonra da aylarca devam eden ağrılara yol açabilir (postherpetik nevralji); üzerine bakteriyel enfeksiyon da eklenirse ciltte iz bırakabilir. Bu sebeple ciddiye alınması gereken bir hastalıktır. Tüm enfeksiyöz hastalıklarda olduğu gibi 50 yaş üzeri, ek hastalıkları olan ya da kanser nedeniyle gibi bağışıklığı etkilenmiş bireylerde tüm vücuda da yayılıp ölümcül de olabilir. Hastalıkta virüse karşı antiviral haplar kullanılmaktadır. Ağrı için ağrı kesiciler bazen yeşil reçeteli ilaçlar tedaviye eklenmektedir. Ve mutlaka yara bakımı için gerekli sürme tedaviler verilmektedir.



Giriş: 08 Ocak 2025 | Güncelleme: 08 Ocak 2025 | Okunma: 224


Kaynak: Memorial Ä°letiÅŸim




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.