"Bilim insanının kişisel imajı bilimin önüne geçmemeli"

Bilimin sadece anlaşılabilir değil, aynı zamanda doğru aktarılmalı.

272

Bilim, reyting kaygısıyla ticari bir ürün haline gelmemeli

Sansasyon, reyting ve etkileşim alma odaklı haber dilinin hâkim olduğu bir medyada, bilimsel bilginin genellikle dikkat çekici başlıklarla sınırlı kaldığına dikkat çeken uzmanlar, bilimin dikkat çekme odaklı yüzeysel sunumunun bilimsellikten uzaklaşmaya neden olabileceğini söylüyor.

Bilimin sadece anlaşılabilir deÄŸil, aynı zamanda doÄŸru bir ÅŸekilde aktarılmasının öncelikli olması gerektiÄŸine vurgu yapan Ä°letiÅŸim Uzmanı Dr. Öğr. Ãœyesi Denizcan KabaÅŸ, Bilim insanlarının nitelikli bir ÅŸekilde medyada yer alması büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Bu görünürlük, kiÅŸisel imajlarının veya popüler kültürün bir parçası haline gelme riskleri taşıyor. dedi. 

Dr. Öğr. Ãœyesi Denizcan KabaÅŸ, reyting kaygısıyla bilimin ticari bir ürün haline getirilmesinin hem bilimsel etik hem de toplumsal bilgi anlayışı açısından tehlike taşıdığını kaydetti. 

Ãœsküdar Ãœniversitesi Ä°letiÅŸim Fakültesi'nden Dr. Öğr. Ãœyesi Denizcan KabaÅŸ, bilginin demokratikleÅŸmesi ve bilimin ticarileÅŸmesi arasındaki hassas dengeye dikkat çekerek, günümüzdeki bilim iletiÅŸiminin dinamiklerini deÄŸerlendirdi. 

Bilim insanlarının pop yıldızı kimliğine indirgenmesinin sakıncaları…

Bilim insanlarının medyada yer almalarının, bilgiyi kitlelere ulaştırmanın etkili yollarından biri olarak değerlendirilebildiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, Zira bu görünürlük sayesinde daha fazla insan, bilimin sunduğu gerçekleri daha kolay kavrayabilir. Ancak burada bilimin popülerleştirilmesiyle bilimsel derinliğin daha anlaşılır kılınması arasında ince bir çizgide denge kurulması gerekmektedir. Bilime yönelik genel farkındalığın sınırlı olduğu toplumlarda bu tarz popülerleşme hareketleri, bilim insanlarını daha geniş kitlelere tanıtabilir ancak bunun etkisi uzun vadeli olmazsa kalıcı dönüşüm sağlayamaz. Bu açıdan bilim insanlarının pop yıldızı kimliğine indirgenmesi, bilimin araçsallaştırılmasına ve toplumsal değişim dinamiğini kaybetmesine sebep olabilir. dedi.

Kişisel imaj, bilimin önüne geçmemeli

Bilim insanlarının medyada daha görünür olmasının, bilimsel bilginin popülerleÅŸmesine katkı saÄŸlayabileceÄŸini ancak bunun medyanın yaklaşımına baÄŸlı olduÄŸunu belirten Dr. KabaÅŸ, şöyle devam etti: Sansasyon, reyting ve etkileÅŸim alma odaklı haber dilinin hâkim olduÄŸu bir medyada, bilimsel bilgi genellikle yalnızca dikkat çekici baÅŸlıklarla sınırlı kalır. Bilimin dikkat çekme odaklı yüzeysel sunumu, eleÅŸtirel düşünme kültürünü baltalayabilir. Dahası bilimsellikten de uzaklaÅŸtırabilir. Bu doÄŸrultuda bilimin sadece anlaşılabilir deÄŸil, aynı zamanda doÄŸru bir ÅŸekilde aktarılması öncelikli olmalıdır. Gerçek anlamıyla bilimsel bilginin popülerleÅŸmesinde bu durumlara dikkat edilmelidir. Ayrıca bilim insanlarının nitelikli bir ÅŸekilde medyada yer alması büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Bu görünürlük, kiÅŸisel imajlarının veya popüler kültürün bir parçası haline gelme riskleri taşıyor. Dolayısıyla, bilim insanının akademik derinliÄŸi, konuyla iliÅŸkisi, etik deÄŸerleri ve bilimi popülerleÅŸtirirken sunduÄŸu doÄŸruluk ve sadelik, bu sürecin baÅŸarıyla yönetilmesi açısından belirleyici oluyor. 

Popüler olmak mı, tarafsız kalmak mı

Medyada görünürlüğün bilim insanlarının akademik itibarını hem güçlendirme hem de zayıflatma potansiyeline sahip olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, Doğru sunulduğunda bu görünürlük bilimsel bilginin yayılmasına ve bilime olan güvenin artmasına katkı sağlıyor. Bilim insanlarının medya aracılığıyla yaptıkları açıklamalar, bilimin önemini vurgulamak ve karmaşık meseleleri geniş kitlelerin anlayabileceği bir dille sunmak açısından oldukça değerlidir. Medyada görünürlük, bilginin yüzeyselleştirilmesi veya sansasyonelleştirilmesi gibi riskler de taşıyor. Bilim insanı açısından da popüler olmakla tarafsız kalmak arasındaki gerilim, bilimsel duruşun nesnelliğini tehdit edebilir. Bu doğrultuda sadece medyatikleşmiş bir bilim insanı figürünün inşası, bilimsel bilginin kişisel algılar ve karizmalar üzerinden şekillenmesine neden olacaktır. diye konuştu.

Bilimin eğlenceli sunumunun avantajları ve dezavantajları…

Bilimin eğlenceli bir şekilde sunulmasının bilimsel bilgiyi daha geniş kitlelere ulaştırmak için etkili bir yöntem olabileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, Doğru tasarlanmış eğlence odaklı anlatımlar, bilimsel konuların karmaşıklığını azaltabilir ancak aşırı basitleştirme veya dikkat çekici başlıklar uğruna bilgiyi çarpıtma, bilimin yanlış anlaşılmasına yol açabilir. Bu durumda sonuçlar oldukça zarar verici bir niteliğe bürünebilir. Bilimi popülerleştirme çabası, onu daha erişilebilir ve anlaşılır kılarken, bilimsel doğruluk ve etik değerlerin korunması hayati önemdedir. Sansasyonel sunumlar veya hızlı tüketim kültürüne uygun bilgiler hem bilim insanlarının itibarını zedeler hem de halkın bilime olan güvenini azaltabilir. Bu durum, eğlence arzusunun bilimi ticari bir ürün gibi ele almasıyla sonuçlanabilir. şeklinde konuştu.

Popülerlik arayışı, bilgi kirliliÄŸine neden olabilir  

Sosyal medyanın bilim insanlarının halkla kurduÄŸu iletiÅŸimde önemli bir rol oynadığını belirten Dr. Öğr. Ãœyesi Denizcan KabaÅŸ, şöyle devam etti: Sosyal medya, bilimsel bilgilerin hem daha hızlı bir ÅŸekilde yayılmasını saÄŸlamakta hem de görece karmaşık konuları anlaşılır hale getiren yaratıcı içerikler üretme fırsatı sunmaktadır. Kitle açısından da uzmanlara doÄŸrudan eriÅŸebilmek, konuya iliÅŸkin farklı bilim insanlarının çalışma ve fikirlerini görebilmek açısından da önem taşıyor. Ancak bilim insanlarının kiÅŸisel markalarını inÅŸa etmeleri, akademik özgürlüğü ve eleÅŸtirel bakış açılarını tehdit edebilir. KiÅŸinin bilim insanı tanımlamasını yüzeysel bir ÅŸekilde üzerinde taşımasının oluÅŸturduÄŸu güven iliÅŸkisi, yakın dönemde de gördüğümüz pek çok örnekte olduÄŸu gibi, farklı sorunlara da yol açabiliyor. Akademik derinlikten uzaklaÅŸan içerikler, bilimsel doÄŸruluÄŸu gölgede bırakabilir ve popülerlik arayışı, bilgi kirliliÄŸine neden olabilir. Sosyal medya ortamının, algoritmik iÅŸleyiÅŸini de dikkate aldığımızda, genellikle sansasyonel ve dikkat çekici içerikleri daha çok dolaşıma soktuÄŸunu söyleyebiliriz. Bu nedenle, sosyal medyanın bilimsel iletiÅŸimi geliÅŸtirmenin yanı sıra bilimin dilini ve iÅŸlevini yavaşça deÄŸiÅŸtirme potansiyeli taşıdığı da göz önünde bulundurulmalıdır. 

Popülerleşen bilim insanlarının ticari çıkarlarla ilişkili olması güveni zedeleyebilir

Bilim insanlarının popüler figürler olarak algılanmasının, halkın bilime olan güvenini artırma potansiyeli taşıdığını ancak bu durumun sadece popülerlik arayışına dönüştürülmemesi gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, Bilginin toplumsallaştırılmasında mesajın taşıyıcısına duyulan güven hayati önem taşımaktadır. Bu güven ilişkisinin sürdürülebilmesi için, bilim insanlarının şeffaf, tarafsız ve eleştiriye açık bir duruş sergilemeleri gerekmektedir. Medyada popülerleşen bilim insanlarının siyasi veya ticari çıkarlarla ilişkili olması, güveni zedeleyecek ve dahası bilimsel ortamı tam tersi bir atmosfere sürükleyecektir. dedi.

Bilim insanlarına etkili iletişim teknikleri konusunda destek sağlanmalı

Ä°letiÅŸim uzmanlarının, bilginin geniÅŸ kitlelere anlaşılır ve etkili bir ÅŸekilde taşınmasını saÄŸlayacak köprü rolünü üstlenmesi gerektiÄŸini de vurgulayan Dr. KabaÅŸ, Ä°letiÅŸim uzmanları, bilim insanlarına etkili iletiÅŸim teknikleri konusunda destek saÄŸlanması ve bilimsel bilginin medyaya doÄŸru formatta sunulmasına teÅŸvik edilmesi açısından önem taşımaktadır. DoÄŸru yapılandırılmış mesajlar, bilimin topluma nezdindeki karşılığını güçlendirebilir ve bilim insanlarının kitlelere ulaÅŸmasında daha etkili bir rol oynayabilir. diye konuÅŸtu. 

Reyting uğruna bilim insanları tartışmalı konulara çekilmemeli

Reyting kaygısıyla bilimin ticari bir ürün haline getirilmesinin hem bilimsel etik hem de toplumsal bilgi anlayışı açısından tehlike taşıdığını kaydeden Dr. Öğr. Ãœyesi Denizcan KabaÅŸ, ÅŸunları kaydetti: Medya, hızla tıklanabilir, kolayca etkileÅŸim alabilir ve dikkat çekici içerikler üretirken, bilim insanları da bazen bu sistemin parçası haline gelerek bulgularını sansasyonelleÅŸtirebiliyor. Ancak bu durum, bilimin temel prensiplerine zarar verebiliyor. Medya kuruluÅŸları reyting uÄŸruna bilim insanlarını tartışmalı konulara çekerek tarafgirlik ve kutuplaÅŸmayı körükleyebiliyor. Bu süreç, bilimin güvenilirliÄŸini deÄŸil toplumsal algıda itibarsızlaÅŸmasını artırabilir. Bunu aÅŸmak için, bilim insanlarının ve medya profesyonellerinin bir denge kurması gerekmektedir. Bilimin geniÅŸ kitlelere ulaÅŸması önemli ancak bu süreçte etik ilkelerden ve bilimsel doÄŸruluktan taviz verilmemesi gerekir. Bilim insanları, iletiÅŸim becerilerini geliÅŸtirmeli ve medyaya sundukları içeriklerde baÄŸlamı koruyarak kamuoyunu eÄŸitici bir rol üstlenmelidir. Medya ise reyting odaklı deÄŸil, topluma sorumlu yayıncılık anlayışıyla yaklaÅŸmalıdır. Bilim ve medya arasındaki bu etkileÅŸim, dikkatle yönetildiÄŸinde toplum için bir aydınlanma aracına dönüşebilir aksi takdirde hem bilime hem de toplumun bilgiye olan güvenine zarar verir. 



Giriş: 28 Ocak 2025 | Güncelleme: 28 Ocak 2025 | Okunma: 272


Kaynak: Meryem Agan




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.