"Çocuğunuza bırakabileceğiniz en büyük miras koşulsuz anne sevgisidir"

Doğadaki ağaçlar, çiçekler yağmura ve güneşe ihtiyaç duyarlar.

316

Aksi halde solar ve ölürler. Çocuklara karşı olan ilgiyi de bu şekilde tarif edebiliriz. Onlarla ilgilenmek, yemek yedirmek, gezdirmek, ya da para vermek değildir. Asıl önemli olan en çok ihtiyaç duydukları koşulsuz sevgiyi vermektir. Çünkü koşulsuz sevgiyi tadamayan çocuklar yetişkinlik döneminde psikolojik sorunlar ile karşı karşıya kalabiliyor.

Çocuklar dünyaya gözlerini açtıkları dakikadan itibaren ebeveynlerinin yardımına ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyaçlar beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçların yanı sıra duygusal ihtiyaçları da kapsar. Çünkü çocuklar dünyayı ebeveynleri ile tanımaya baÅŸlar. Yabancı oldukları bu yaÅŸama, onlara duydukları güven bağı ile tutunurlar. Özellikle annenin rolü burada büyük bir önem taşır. Çocuklar ilk temaslarını anneleri ile gerçekleÅŸtirir, en çok onların kokusuna baÄŸlanır. 

Sevginin temelinde ise güven duygusu yatar. Bu nedenle çocuklar için sevgi kavramının oluşumunun doğumdan itibaren tohumları atılan bir süreç olduğunu söyleyebiliriz. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz koşulsuz anne sevgisi ve bu sevginin çocuklar üzerindeki etkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Anne sevgisinden emin çocuklar keşfetmeye karşı daha istekli oluyor

Özellikle çocuk yetiÅŸtirme sürecinin ilk yıllarında karşılıksız sevgiyi çocuÄŸa aşılamak oldukça önemlidir. Güvenli iliÅŸki geliÅŸiminin ilk temelleri bu süreç ile birlikte atılır. Ayrıca bu konunun çocuÄŸun duygusal geliÅŸimiyle de doÄŸrudan ilgili olduÄŸu unutulmamalıdır. Kendini güvende hisseden çocuklar daha korkusuzca dünyayı keÅŸfedebilirler. Çünkü bilirler ki ihtiyaç duyduklarında sevildikleri ve bakıldıkları bir yer vardır. Bu temelde yetiÅŸen çocukların ileriki dönemlerde insanlarla saÄŸlıklı iliÅŸkiler kurması daha yüksek bir ihtimaldir. Yani anne sevgisi, istikrar, koruma duygusu ve güvenlik gibi iyi hissettiÄŸimiz duygularda anahtar rolü üstleniyor. 

Sevginizi şartlandırmayın…

Ä°stemeyerek yaptığımız davranışlar, bir anda aÄŸzımızdan o cümleler çocukların deÄŸersizlik duygusu ile tanışmasına neden oluyor. Konuyu örneklendirecek olursak, Bizimle tatile gelip gelmeyeceÄŸine sınav sonucuna göre karar vereceÄŸiz. Benzeri cümleler saÄŸlıklı olmayan ön koÅŸulları barındırır. Bu tarz cümlelere maruz kalan çocuklar zaman içerisinde öz güven eksikliÄŸi ile karşılaÅŸabilir. 

Özgüvenin temelinde, öze verilen değer bulunur. Bu nedenle çocuklar, sonuçlar ne olursa olsun ebeveynlerinin gözündeki değerinin değişmeyeceğinden ve sevgilerinin azalmayacağından emin olmalıdır. Ancak bu şekilde ben sadece ben olduğum için değerliyim ilkesini geliştirebilirler. Bu durumda, özgüvenli bireyler olma yolunda atılan ilk adımdır.

Çocuklarınızı sevdiğinizi biliyorsunuz, peki ya onlar bunu biliyor mu

Anneler çocuklarının sevgisini hiçbir ÅŸeyle kıyaslamazlar. Çünkü onları ne kadar çok sevdiklerinden ve bunun için hiçbir karşılık beklemediklerinden eminlerdir. Fakat çocuklar her zaman bu durumun farkında olmayabilir. Bu nedenle karşılıksız sevmek kadar bunu hissettirmek de önemlidir. 

Çocukların sevginizi doğru algılayabilmesi için bunlara dikkat edin,

•İstediklerinizi yaptığında ya da sadece başarılı olduklarında onları sevmeyin. Her zaman çocuklarınızı ne kadar sevdiğinizi dile getirin.

•Başkalarıyla kıyaslamayın. Çocuklarınızı olduğu gibi kabul etmek önemlidir. Kendine has olan davranışlarının, yeteneklerinin sevginiz üzerinde eksi bir değer oluşturmayacağını hissettirin.

•Birlikte vakit geçirmeye özen gösterin. Çok büyük aktiviteler olmasına gerek yok. Onu dinlemek, birlikte yemek yapmak, televizyon karşısında birlikte oturmak da iyi vakit geçirmenizi saÄŸlar. 

•KoÅŸulsuz sevgi ile yanlış korumacı tavrı birbirine karıştırmayın. KoÅŸulsuz sevgide çocuÄŸunuzun yaptığı her davranışı onaylayamazsınız. Her zaman onun yanında olduÄŸunuzu ve ihtiyaç duyduÄŸunda size geleceÄŸini bilmeli ama kendi sorunlarına kendisinin çözüm bulması gerektiÄŸinin de farkında olmalıdır. 



Giriş: 29 Nisan 2021 | Güncelleme: 29 Nisan 2021 | Okunma: 316


Kaynak: Dr. Mehmet Yavuz




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.