Kahramanmaraş merkezli iki deprem ve ardından gelen küçük depremlerle ilk etapta Doğu ve Güney Anadolu bölgemizde 10 ilimiz büyük yara aldı. Başta Maraş, Malatya, Hatay ve Gaziantep illerimizde ağır yıkıma neden olan deprem 15 milyon insanımızı derinden etkiledi. Ancak hasar bununla da sınırlı kalmadı. Bütün yurt sathına dağılan bölge insanı ve onların komşuları ve topyekûn 86 milyon insanımızda derin acılar yarattı. Ülke bir yardım seferberliğine girişerek elindekini avucundakini bölgeye akıttı. Öyle ki küçük çocuklar bile kumbaralarını kırarak içindekini belki bir yaraya merhem olur diye oradaki kardeşlerine gönderdiler. Dernekler, vakıflar, cemaatler seferber olarak bölgeye gittiler kimi su dağıttı kimi de çorba. Kimi çadır kurdu kimi konteyner. Kimi enkaz kaldırdı kimi de yaralı. Kimi enkaz altından canlı çıkardı kimi de vefat etmiş bir bedeni. Bugün 14.gün ancak hala tek tük de olsa canlı çıkarılıyor, enkazlarda canlı emaresi aranıyor.
Elbet bugünler de bitecek. Canlı aramaları biterken enkazlar kaldırılmaya başlandı, başlanacak. Enkazlar bir başka kaldırılacak bu depremde. Ceset bütünlüğüne zarar vermemek için cerrah titizliği ile kaldırılacak enkazlar. İnşallah hepsi bittiğinde bir envanter çıkarılacaktır. Ancak görülen o ki fay üstlerine dikkatsizce yaptığımız kat kat inşaatlar modern tabutlarımız olmuş. Herkesin bildiği bir gerçek de işimizi hile ve hurda ile yürüttüğümüz. Bölgede sağındaki ve solundaki yıkılan binanın altındaki dükkânda züccaciye eşyaları bile düşmemiş ve kırılmamış. Bunu çok iyi düşünmemiz ve sonuç çıkarmamız lazım.
Biz inançlı insanlar olarak hayır ve şerrin Allah'ın dilemesiyle olduğuna inanıyoruz. Ancak bir diğer gerçek de hem hayrı hem de şerri biz dilersek Allah bize veriyor. Şerri dilemeyeceğimize göre yaptığımız kasıtlı kasıtsız bilerek veya bilmeyerek hatalarımız ve günahlarımız bunu başımıza sarıyor. Fayların geçtiği yerler biliniyor ve haritalarımıza işaretlenmişse, biz o bölgelere buna uygun evler yapabiliriz ve yapmalıyız. Ancak birimizin yaptığı uygun olmayan binalar bir diğerimize örnek ve emsal oluyor. O yaptı ben niye yapmayayım diye biz de yapıyoruz. Yapılan 10 kat 15 kat 20 kat evler modern zamanların tabutlukları olarak binlerce insanımıza mezar olmuşsa bunda hepimizin suçu yok mu. Şimdilerde TOKİ Konutlarının neden yıkılmadığını düşünüyoruz. Oysa TOKİ konutları, şehrin dışına rantın olmadığı yerlere ve zemini sağlam bölgelere kuruldu. Bir de bina yapmada son teknoloji olan tünel kalıp sistemleri kullanıldı. Şehrin ortasına metresi milyon liralara çıkan arsalara kurulmadı.
1999 depreminde de bu depremde de sivil toplum örgütleri güzel sınavlar verdiler. Başta İnsani Yardım Vakfı (İHH) olmak üzere Anadolu Gençlik Derneği, Cansuyu, Beşir Derneği ve diğer dernek ve vakıflar yanında kamu destekli Kızılay ve Türkiye Diyanet Vakfı başarılı sınavlar verdiler. Özellikle Diyanet Vakfı binlerce görevliyi anında sahaya sürerek imamlar üzerindeki hep yardım isteyen kişi imajını sildiler. Bunun yanında tabi bunların ve bayan görevlilere çok büyük bir yük de binlerce kişinin defne hazırlanması oldu.
Depremin en olumsuz görüntüleri siyaset alanında oldu. Bir türlü bir araya gelip ülke sorunlarına letafetle tartışamayan politikacılar depremde de kavga etmeye devam ettiler. Beklenen daha ilk gün Cumhurbaşkanının bütün siyasi parti liderlerini bir araya getirerek onlara durumu bütün açıklığı ile izah etmesi idi. Ama maalesef olmadı. Parti liderleri ve yöneticileri ise gittikleri bölgelerde keşke daha pozitif bir dil kullanabilselerdi ama o da olmadı. Ülkenin bu durumunda bile kavganın kimseye yarar sağlamadığı kısa süre sonra yapılacak seçimlerde görülecektir. O zaman kimse neden böyle oldu demesin.
İktidarı ve muhalefeti ile siyasetçilerden yaklaşan seçimlerin gelecek yıl yapılacak mahalli idareler seçimi ile birlikte yapılmasını talep etmelerini bekliyoruz. Zamanında yapılacak seçimlerin kimseye faydası olmayacağı gün gibi ortada. Kim gelirse gelsin bu enkazın altından kalkması zor görünüyor. Belki bir seneye kadar bölge insanın acil ihtiyaçları karşılanır da insanlar, siyasal tercihlerini daha rahat yaparlar.
Depremde vefat eden insanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar temenni ediyorum. Acılı halkımıza başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Allah bir daha böyle acıları göstermesin, ülkemizi her türlü felaketlerden korusun.
Okunma Sayısı: 752