"Horlayan da Dinleyen de Risk Altında"

Herkesi etkileyebilen ve yaygın bir durum olan horlama, erkeklerde ve fazla kilolu kişilerde daha sık görülüyor.

130

YaÅŸ ile birlikte ilerleyerek daha da ciddileÅŸen horlama tablosu, hastanın kendisinin yanı sıra özellikle eÅŸleri olumsuz yönde etkiliyor. Bazı kiÅŸiler için kronik bir sorun olabilen horlama, bazen ciddi saÄŸlık problemlerine de sebebiyet verebiliyor. Horlayan kadar onunla aynı yatağı paylaÅŸan partneri de kaliteli bir uykudan yoksun kaldığı için çeÅŸitli hastalıkların kapısı da aralanabiliyor. Kilo vermek, uygun yatış pozisyonuna geçmek gibi yaÅŸam tarzı deÄŸiÅŸiklikleri ile hafifletilebilen horlama, ileri evrelerde ise cerrahi yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Kulak Burun BoÄŸaz Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Seren, horlama ve tedavi yöntemler hakkında bilgi verdi.  

Tedavi edilmeyen horlama hasta ediyor

Horlama, vücuda oksijen ileten hava yollarının tam olarak açık olmadığını gösteren önemli bir belirtidir. Uyku sırasında gürültülü bir ÅŸekilde nefes alma ÅŸeklinde tanımlanabilir. Ãœst solunum yollarındaki kasların gerginliÄŸinin azalması sonucu dilin arkaya kayarak diÄŸer gevÅŸek dokularla beraber titreÅŸime yol açması, horlama sesinin çıkmasına neden olur. YumuÅŸak damağın ve küçük dilin normalden uzun olması, büyük bademcik ve geniz eti ya da burundaki darlıklar da horlamayı tetikleyebilir. Horlama sıklığı yaÅŸ ve kilo alımı ile artmaktadır. Neredeyse herkeste ara sıra görülebilen horlama bazı insanlar için ise kronik bir sorundur ve ciddi saÄŸlık problemlerine yol açabilir.  Hasta dinlenemeden uyanır, sürekli yorgunluk çeker, sabah baÅŸ aÄŸrıları, gece boÄŸulma hissi ile ya da çarpıntıyla uyanabilir. Halsizlik, gece sık tuvalete çıkma, depresyon ve sinirlilik gibi durumlar da diÄŸer horlama belirtileridir. Tedavi edilmezse ilerleyen dönemde uyku apnesi ile birlikte felç, kalp krizi, tip2 diyabet, yüksek tansiyon ve depresyon gibi ciddi saÄŸlık problemlerine ve uykuda ani ölüme yol açabilir. Horlayan kiÅŸinin yatak partneri ise uyku hijyeni bozulduÄŸu ve saÄŸlıklı bir uyku çekemediÄŸi için yorgunluk yaÅŸar, stres seviyesi artar ve genel yaÅŸam kalitesi azalır, süreç uzar ise tansiyon problemleri ile karşı karşıya kalabilir. 

Tedavi, horlama ve uyku apnesinin şiddetine göre değişiyor

Horlama ve uyku apnesinin tanısı uyku laboratuvarında bir gece yatarak polisomnografi (uyku testi) adı verilen tetkikin yapılması ile konuyor. Hastanın uykuda burun ve ağızdan gerçekleÅŸtirdiÄŸi solunum hareketleri, oksijen deÄŸerleri, kalp hızı ve kalp ritmi, göğüs ile karnın uyku sırasındaki hareketleri ve uyku sırasındaki beyin dalgalarının özellikleri deÄŸerlendirilerek tanı ve derecelendirmesi yapılıyor. OSAS (tıkayıcı uyku apne sendromu) tanısında Kulak Burun BoÄŸaz (KBB) hekimlerinin gerçekleÅŸtirdiÄŸi ayrıntılı üst solunum yolu muayenesi de oldukça önem taşıyor. Horlama tedavisi; alınacak genel önlemler, ağız içi araç tedavisi ve cerrahi olmak üzere üç basamakta uygulanıyor. Bunlar ÅŸu ÅŸekilde sıralanabilir;  

1.YaÅŸam Tarzı DeÄŸiÅŸiklikleri                                                                                                           

Kilo vermek, alkolden ve sakinleştirici-uyku verici ilaçlardan uzak durmak, burun tıkanıklığını gidermek, uyku düzenine dikkat etmek, doğru yatış pozisyonunda kalmak ve horlamaya eşlik eden hipotiroidi (guatr bezinin az çalışması) ve akromegalinin (büyüme hormon fazlalığı) gibi hastalıkların tedavisi horlama durumunu iyileştirebilir.

2. Ağız İçi Araç Tedavisi

Uyku sırasında ağız içine yerleÅŸtirilen birtakım aparatlarla üst solunum yollarına ait yapıların pozisyonunu deÄŸiÅŸtirip (örneÄŸin dili öne çekerek) hava yolunu geniÅŸletmek, kas fonksiyonları üzerine etki ederek direnci düşürmek havayollarının tıkanmasına ve horlamaya engel olabilir.  

3. Cerrahi Tedavi

Horlamada, darlık yerinin tam olarak saptanabildiği olgularda cerrahi tedavi uygulanabilir. Bu cerrahiler şu şekildedir:

•Lazer yardımlı uvulapalatoplasti (LAUP): LAUP, küçük dil ve yumuşak damaktaki dokunun sarkmış olan fazla kısmını alarak ve bademcik ile dil kökündeki fazla büyümüş olan dokuyu azaltarak hava akışını iyileştirir.

•Endoskopik konka redüksiyonu: Burun içerisindeki, alt konkadaki (alt burun etleri) fazla dokuyu küçültmek için diyod lazer teknolojisi kullanılır. 

•Septoplasti: Bu prosedür, burunda sapmış bir septumu düzeltir. Septoplasti, kıkırdak ve kemiği yeniden şekillendirerek burun içindeki hava akışını iyileştirir.

•Tonsillektomi /Tonsil ablasyonu: Ä°ri olan bademciklerin alınması veya lazer ile küçültülmesi iÅŸlemidir. 

Erkeklerde kadınlara oranla daha çok görülen horlamayı engellemek için yüksek yastık tercih etmek, yürüyüş ve koÅŸu gibi egzersizler yapmak, antioksidandan zengin besinler tüketmek, sigara ve alkolden uzak durmak alınabilecek etkili tedbirler arasındadır. Ancak horlama bunlara raÄŸmen geçmiyor ve ÅŸiddeti daha da artıyorsa hastanelerin kulak burun boÄŸaz bölümüne gidilmesi gerekmektedir. 



Giriş: 24 Temmuz 2024 | Güncelleme: 24 Temmuz 2024 | Okunma: 130


Kaynak: Memorial Ä°letiÅŸim




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.