"Kulaklıkla ve Yüksek Sesle Müzik Dinleyenler Dikkat"

Modern çağın stresli, koşuşturmacalı ve kalabalık şehir ortamında hangi yöne baksanız çevrenizde kulaklıkla müzik dinleyen, seslendiğinizde ne dediğinizi duymak için kulaklıklarını çıkaran ya da trafikte ambulans sirenini bile duymayacak ölçüde müziğin sesini açanlara rastlayabiliyorsunuz.

121

Ancak dikkat, Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kulak, Burun ve BoÄŸaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz Yüksek sese maruz kalma iÅŸitme kaybının en sık nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Yüksek sesle müzik dinlemek özellikle de kulaklıkla yüksek sese maruz kalmak kulak saÄŸlığına çok ciddi zararlar verebiliyor. Kulak zarına basınç uygulayarak zarın yırtılmasına hatta tüylü hücrelerin zarar görmesiyle geri dönüşü olmayan iÅŸitme kaybına yol açabiliyor diyor. Kulaklarım yüksek sese alışık söyleminin saÄŸlıklı olmadığını belirten Prof. Dr. Öz, ne yazık ki toplumumuzda bu farkındalığın henüz yeterince oluÅŸmamış olduÄŸunu söylüyor. Yüksek sesle müzik dinlemenin yanı sıra kulak saÄŸlığını ciddi ÅŸekilde tehdit eden ve günümüzde yaygın olan baÅŸka hatalı alışkanlıklar da olduÄŸunu belirten KBB Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz, kaçınılması gereken o hataları ve alınması gereken önlemleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulnudu. 

Müziği yüksek sesle dinlemeyin

Kış aylarında yaygınlaÅŸan üst solunum yolu enfeksiyonlarından alerjiye baÄŸlı burun tıkanıklıklarına, kulak çubuÄŸu kullanmaktan yoÄŸun kafein tüketimine dek birçok etken kulak saÄŸlığımızı tehdit edebiliyor. Ancak özellikle son yıllarda teknolojinin geliÅŸmesi ve kablosuz kulaklıkların yaygınlaÅŸmasının da etkisiyle çoÄŸunlukla yeni nesil gençlerde görülen kulaklıkla ve yüksek sesle müzik dinleme alışkanlığı da çok ciddi tehlikelere yol açabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kulak, Burun ve BoÄŸaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz Ä°ÅŸitme kaybı sinsi ÅŸekilde, uzun yıllar süresince oluÅŸuyor. YavaÅŸ, ilerleyici ve aÄŸrısız olduÄŸu için fark edilemeyebiliyor. EÄŸer kulaklarınızın yüksek sese alıştığını düşünüyorsanız bu durum kulaklarınıza büyük olasılıkla zarar vermiÅŸtir ve hiçbir tedavi iÅŸitmenizi tamamen düzeltmez. Yüksek sesle müzik dinlemek, kulak zarına basınç uygulayarak zarın esnekliÄŸinin bozulmasına veya zarın yırtılmasına neden olabiliyor. Ayrıca yüksek ses, iç kulaÄŸa ulaÅŸarak buradaki tüylü hücrelere zarar veriyor ve bu da geri dönüşümü olmayacak ÅŸekilde iÅŸitme kaybına neden olabiliyor diyor. Genel olarak 85 desibelin üzerindeki seslere uzun süre maruz kalındığında kalıcı iÅŸitme kaybı geliÅŸtiÄŸini vurgulayan Prof. Dr. Öz sözlerine ÅŸu örnekle devam ediyor: 85 desibelden bir elektrikli süpürgenin çıkardığı sesi anlayabiliriz. Özellikle ses ÅŸiddetinin 100 desibelin (çimen biçme makinesi sesi) üzerine çıkması durumunda çok kısa sürede bile iÅŸitme kaybı geliÅŸebiliyor. Bu nedenle özellikle müzik dinlerken ses ÅŸiddetini artırmamak, 60 desibelin üzerine çıkmamak gerekir. ÖrneÄŸin, bir kütüphanede nasıl ki baÅŸkalarını rahatsız etmeyecek ÅŸekilde bir ses yüksekliÄŸiyle konuÅŸuyorsanız, dinlediÄŸiniz müzik de o yükseklikte olmalıdır. 

Müzik dinlerken sık ara verin

Müzik dinlerken ses şiddetini artırmamak kadar, bir saatten fazla aralıksız müzik dinlememenin de çok önemli olduğunu, bu nedenle müzik dinlerken sık ara verilmesi ve kulakların dinlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ferhan Öz diğer bir risk unsurunu ise şöyle anlatıyor: Yüksek sesle müzik dinlemenin yanı sıra, özellikle gürültülü işyerlerinde uzun süre gürültüye maruz kalmak da iç kulağa ciddi zarar vermektedir. Bu nedenle gürültünün çok yüksek olduğu ortamlarda mümkünse iç kulağımızı korumak amacıyla kulak tıkacı kullanmaya özen göstermeliyiz.

Kulak çubuğu kullananlar dikkat

Kulaklarımızı tehdit eden önemli etkenlerden biri de, günümüzde kullanımı yaygın olan kulak çubukları! Dış kulak yolunu kulak çubuÄŸu, kibrit ya da benzeri yabancı cisimlerle kaşımaya ya da temizlemeye çalışmanın dış kulak yoluna zarar verdiÄŸini ve bunun sonucu olarak da dış kulak yolu enfeksiyonuna hatta kulak zarının yırtılmasına neden olabildiÄŸini belirten KBB Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz Travmaya baÄŸlı kulak zarı yırtılmaları geçmiÅŸten bugüne aynı sıklıkta görülmeye devam ediyor. Kulaklarımızı kulak çubuÄŸu ya da kibrit benzeri cisimlerle kaşımaktan ve temizlemeye çalışmaktan kaçınmalıyız diyor. 

Cerrahi tedavi gerekebiliyor

Özellikle kış aylarında viral ya da bakteriyel üst solunum yolu enfeksiyonları ile alerjiye bağlı burun tıkanıklıklarının ödem oluşturarak orta kulak enfeksiyonuna, tedavide geç kalındığında ise kulak zarı yırtığına neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öz Hastalarda kulak ağrısının ortaya çıkmasıyla birlikte antibiyotik kullanımına başlanılması hastalığın kısa sürede kontrol altına alınmasını sağlamakta ve komplikasyonları önlemektedir. Ancak orta kulak enfeksiyonları tedavi edilmediği taktirde kulak zarı yırtıkları kalıcı olur. Enfeksiyon kronikleşmişse ve uyguladığımız medikal tedavilere rağmen kulak zarı kendini onaramıyorsa cerrahi tedavi yapmak gerekebilir. Kulak zarı yırtığını, kıkırdak veya kişinin kendi vücudundan (örneğin, kulak arkasından) alacağımız bağ dokusu (fasya) ile mikroskobik veya endoskopik olarak tedavi edebiliyoruz diyor.



Giriş: 10 Ocak 2025 | Güncelleme: 10 Ocak 2025 | Okunma: 121


Kaynak: Acıbadem Basın Bülteni




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.