"Sağlığınızı için bu 17 hatayı yapmayın"

Hayatın koşuşturması içinde, farkında olmadığımız kimi davranışlarımız sağlığımıza zarar verebiliyor.

91

Memorial AtaÅŸehir Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Halil Öztürk, günlük koÅŸuÅŸturma içinde yaptığımız hataların hangi rahatsızlıklara yol açtığıyla ilgili bilgi verdi. 

İşte sağlığımızı bozan 17 hata

1.Uzun süre gürültülü ortamda bulunmak: Gürültülü ortamlar, yüksek sesle müzik dinlemek, ani ve ÅŸiddetli sesler iç kulak yapılarını geri dönüşümsüz olarak bozulabilmektedir. Kulaklıkla müzik dinlerken sesin 80-90 desibeli aÅŸmaması ve iki saati geçmemesi önerilmektedir. 

2.Hareketsizlik ya da aşırı egzersiz yapmak: Düzenli egzersiz yapmak saÄŸlığımızı birçok açıdan olumlu yönde etkiler. Kalp damar hastalıkları, diyabet ve kanser riski azalır. Haftada en az 150 dakika kalp hızını artıracak yürüyüş, bisiklete binmek gibi aerobik egzersizler haftada 1-2 gün de kiÅŸiye uygun ağırlık kaldırma hareketleri önerilmektedir. Ancak aşırı egzersiz yapıldığında istenmeyen etkiler de ortaya çıkabilir. Kas ve eklemlerde zorlanma ve yıpranma, hormon dengesizliÄŸi, bağışıklık sisteminde zayıflama uzun süre ağır egzersiz sonrası görülebilen durumlardır. 

3.Uzun süredir kullanılan ilaçların aniden kesilmesi: Kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların birdenbire bırakılması vücudumuzda ani tepkilere yol açabilir. Özellikle hipertansiyon, kalp hastalıkları ve nörolojik hastalıkların tedavisinde verilen ilaçların aniden kesilmesinin ciddi sonuçları olabilir. 

4.Vitamin ve destek ürünlerinin kontrolsüz kullanımı: Son yıllarda sayıları gittikçe artan destek ürünlerinin uzun süre ve doktor kontrolü olmadan kullanımı istenilen etkinin tam tersini yapabilir. Vitamin ve minerallerin vücudumuzda birikim özelliÄŸini dikkate almadan yüksek dozda ve uzun süre kullanılması kaÅŸ yapayım derken göz çıkarmaya sebep olabilir. En iyisi, bu tür ürünleri almadan önce doktorunuzla görüşüp gerekli tetkiklerin yapılması, ihtiyacınıza uygun desteklerin kullandığınız diÄŸer ilaçlarla etkileÅŸimini de gözeterek verilmesidir. 

5.Yeteri kadar uyumamak: Bazen iÅŸ ve sosyal hayat uÄŸruna uykumuza yeteri kadar zaman ayıramayabiliyoruz. Ancak, uyku mental ve fiziksel saÄŸlığımız için çok önemli. Uyku yetersizliÄŸinde baÄŸlı halsizlik, anksiyete, dikkat bozukluÄŸu, depresyon daha sık görülür, bağışıklık azalacağı için enfeksiyonlara yatkınlık artar. Ayrıca, fiziksel stresin de artması ile hipertansiyon, kalp hastalıkları ve diyabet gibi hastalıkların kontrolü de zorlaÅŸmaktadır. 

6.Az su içmek: Vücudumuzun yaklaşık 2/5'ü sudan oluÅŸmaktadır. Bu durum bile suyun organizma için ne kadar önemli olduÄŸunu gösterir. Böbreklerimizin toksik maddeleri kandan uzaklaÅŸtırabilmesi baÅŸta olmak üzere tüm hayati iÅŸlevler için su gereklidir. Gerekli olan günlük su miktarını kiÅŸinin fiziksel özellikleri, mevsim, ortam sıcaklığı gibi faktörler belirlerse de ortalama olarak 1,5-2,5 litredir. 

7.Kısa sürede fazla alkol tüketimi: Tatil, kutlama ve partilerde kısa bir zaman dilimi içerisinde fazla alkol alınması sindirim sistemimizin zarar görmesine, mide kanamalarına, karaciÄŸer hasarına hatta alınan miktara baÄŸlı olarak alkol komasına sebep olabilir. 

8.Aşırı temizlik ürünü kullanımı: Ev temizliÄŸinde kullanılan kimyasal maddeler de akciÄŸer ve cilt saÄŸlığımız için tehdit oluÅŸturabilmektedir. Bu maddelerin fazla kullanıldığı ortamlardaki havanın solunması akciÄŸer fonksiyonlarında azalmaya yol açtığı gösterilmiÅŸtir. Özellikle sprey ÅŸeklindeki kullanılan ürünlerde bu daha belirgin olmaktadır. Bunun için çeÅŸitli kimyasal maddeler kullanılarak yapılan temizlik sırasında ortamın havalandırmasına dikkat edilmeli ya da toksik etkisi olmayan doÄŸal ürünler tercih edilmelidir. 

9.GüneÅŸte uzun süre kalmak: Ozon tabakasının zarara görmesi ile güneÅŸin ultraviyole ışınlarının zararlı etkileri arttığı bilinmektedir. Koruyucu kullanmadan uzun süre güneÅŸe maruz kalmak cildin erken yaÅŸlanmasına, cilt kanserlerine davetiye çıkarmak anlamına geliyor. Bunun yanında, özellik hipertansiyon hastalarında ani tansiyon yükselmeleri ve beyin kanaması riski de daha fazla olmaktadır. 

10.Uzun süre hareketsiz kalmak: Masa başında uzun süre hareketsiz kalmak omurgamıza binen yükü arttırmaktadır. Çünkü ayakta durma ve uzanmaya oranla oturma esnasında omurgaya binen basınç daha yüksektir. Bunun sonucunda boyun, sırt ve bel aÄŸrıları kaçınılmaz hale gelir. Ayrıca toplardamardaki dolaşımın da zorlanması ile kronik venöz yetmezlik, varis oluÅŸma riski de artmaktadır. Bunun için, hareketsiz geçen zamanın bir saati geçmemesine dikkat edilmeli. 

11.Uyumadan önce yemek yemek: Gece yatmaya yakın dolu bir mide sindirimi güçleÅŸtirir, reflüye yol açar. Alınan kaloriler harcanamayacağı için yaÄŸ olarak depolanma yoluna girer. Tansiyon yüksekliÄŸi ve kalp hastalığı olanların ÅŸikayetlerinin arttırır. 

12.Ağır çanta taşımak: Uzun süre ağır ve tek taraflı taşınan çantalar boyun, omuz ve bel aÄŸrılarına yol açmaktadır. 

13.Tuz tüketimine dikkat etmemek: Önerilen günlük tuz tüketimi günde 5 gramdır. Ãœlkemizde bu miktarın 15 gramı bulduÄŸu gösterilmiÅŸtir. Fazla tuz alımı ödem oluÅŸumuna yol açar, tansiyonu yükseltir, kalp-damar hastalıklarının ortaya çıkmasını kolaylaÅŸtırır, böbrek fonksiyonlarına zarar verir. Ä°drarla kalsiyum atılmasını arttırarak böbrek taşı oluÅŸumunu arttırır, kemik erimesine zemin hazırlar. 

14.Ä°ÅŸlenmiÅŸ gıdaları fazla tüketmek: Katkı maddeleri ve koruyucularla dolu olan iÅŸlenmiÅŸ gıdalar kronik inflamasyonu arttırıp, diyabet, hipertansiyon, obezite, kalp hastalıkları ve kansere kadar birçok saÄŸlık sorununa yol açabilmektedir. Åžarküteri ürünleri, hazır yiyecekler, tuzlu-tatlı atıştırmalıklar ve unlu mamuller, konserveler örnek olarak gösterilebilir. Bu ürünler kalori, sodyum ve ÅŸeker bakımından yüksek olmakla kalmaz, aynı zamanda ekstra içerikler ve kimyasallarla da içerir. 

15.Bilinçsiz klima kullanımı: Yaz aylarının başlamasıyla klima kullanımı artmakta. Sıcakta gevşeyen kaslarımızın aniden ve uzun süre soğuk ortamda kalması, yaygın kas ağrılarına ve kas tutulmalarına yol açıyor. Ani ısı değişimi ile vücut direnci olumsuz etkilemekte viral enfeksiyonların sıklığı artmaktadır. Klima filtrelerinin temizlenmeden kullanılması ile küf, mantar ve diğer allerjenlerin solunum yollarını etkilemesi açınılmazdır. Temizlenmeyen klimalarda bulunabilen Legionellapneumophila bakterisi akciğer enfeksiyonlarına yol açmaktadır.

16.Bilinçsiz mantar tüketimi: Özellikle bahar aylarında doğadan toplanan mantarların tüketimi karaciğer yetmezliğine neden olabilmektedir. Zehirli mantarın tek bir tanesi bile kişiyi karaciğer yetmezliğine, ağır karaciğer komasına ve tedavi edilmediğinde ölüme götürebilmektedir. Mantar tüketildikten sonra mide bulantısı, kusma, ishal, ateş, giderek artan şuur kaybı gibi ilk birkaç gün içerisinde gelişebilen belirtiler görülmektedir. Bu dönemde müdahale edilmesi hayati önem taşımaktadır.

17.Bitkisel ürünleri bilinçsizce kullanmak: Ä°nsanlar birçok hastalığın tedavisi için bitkisel ürünlere yönelebilmektedir. Ancak bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünler baÅŸta böbrek olmak üzere saÄŸlığı ciddi ÅŸekilde tehdit edebilmektedir. Ayrıca böbrek tedavisi gören hastaların kullandığı bazı ilaçlar da bitkisel ürünlerle etkileÅŸime girerek olumsuz anlamda sonuçlara yol açabilmektedir. 



Giriş: 15 Mart 2024 | Güncelleme: 15 Mart 2024 | Okunma: 91


Kaynak: Memorial Marka ve Ä°letiÅŸim




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.