Sahi sizin Kadir Geceniz ne zaman? Çoğumuz Ramazanın 27. Gecesine odaklandık değil mi? Öyle ya hocalarımız kuvvetle muhtemel o gecedir dediler. Peki Kadir gecesi neden bu kadar önemli bizim için? Cevap basit. Kur'an'ın(Kadir 97/ 3) bin aydan daha hayırlı dediğini biliyoruz. Düşünsenize sadece bir gece bir ömre bedel. Tutturduk mu turnayı gözünden vurduk! Acaba öyle mi? Sizce Rasûlullah(sav)'in Kur'an'ın inmeye başlaması gibi mühim bir hadisenin gününü/gecesini unutması mümkün müdür? Değil ise neden net bir şekilde şu gecedir buyurmamış o zaman?
O zaman başka noktaya odaklanmak lazım. Kadir kıymet demektir. Geceyi kıymetli kılan da şüphesiz Kur'an'dır. İçine Kur'an inmiştir de ondan. Burada Kadir Gecesi niyetiyle Ramazanın 27. gecesine odaklanmaktan ziyade gecelerimizin/gündüzlerimizin Kur'an ile kıymetlenmesi mevzuuna odaklanmamız daha kârlı olacaktır sanırım.
Sıkıntı şu değerli dostlar. Piyangocu din anlayışı nın hayata yansıması burada da öne çıkıyor. Şöyle ki: İbadeti, kulluğu belirli gün ve gecelere has kılıp diğer zamanlarda kulluk vazifelerini unutmak. İşte diğer gün ve gecelerdeki kulluktan uzaklaşma açığını bu gibi geceleri ihya ile kapatacağına inanmak. Bir koyup bin almak gibi. Piyango da öyle değil mi?
Hâlbuki Allah Rasûlü, Allah'a en sevimli gelen amelin az da olsa devamlı olanıdır buyurmuştu. Bir gecede 100 rekat namaz kılmak yerine her gece 2 rekat namaz kılmak Allah'ın rızasına en uygun olanıdır. Kandil gecelerinde camilerin dolup taşmasının arka planında da bu kısa yoldan az işle çok kâr etme anlayışı olsa gerek. Elbette Allah rızası için yapılan her hayır, her güzel iş, her amel değerlidir ve amel defterimizdeki yerini alacaktır. Lâkin yapmamız gereken farzları -ki yapmamız zorunludur- yapmadan nafilelere sarılarak farzlar noktasındaki açık giderilemez. Misal, beş vakit namaz ile cuma namazını kılmayan bir Müslüman kadir gecesini ihya ederek bunların hesabını kapatamaz. Misal kandil gecelerinde 100 rekât nafile kılsan o günün iki rekat sabah namazı yerine geçmez. Bu konu bu kadar mühim.
Kadir gecesine dönecek olursak. Kadir gecesi ne zamandır? sualinin cevabı aslında çok basit. Aslında herkesin Kadir Gecesi farklıdır. Kur'an sana ne zaman iniyorsa o zamandır senin kadir gecen. Kur'an senin hayatına, evine, ailene, sokağına işyerine inmiyorsa, Kur'an buralarda söz sahibi olamıyorsa Kadir Gecesini yakalayamazsın. Kur'an'ın hayatına indiği ger gece, her gün senin için kadirdir, kıymettir.
Kur'an namaz kılınız diyor, namazı kılıyorsan, Kur'an içki içmeyin-kumar oynamayın diyor, içkiden kumardan uzak isen, Kur'an faiz yemeyin diyor, faizden uzak isen, Kur'an zekat verin diyor, zekatını veriyorsan, Kur'an yalan söylemeyin-dedikodu-gıybet etmeyin diyor, bunlardan uzak duruyorsan, Kur'an tesettürü farz kılıyor, tesettüre dikkat ediyorsan Kur'an senin gün ve gecelerine inmiş demektir ve sen Kadir Gecesini yakalamışsın demektir. Ama bunlar zor değil mi? Burada din ölünceye kadar hayatın tamamına hükmediyor değil mi? Eh Rabbimiz de zaten bunu istemiyor muydu?( Hicr 15/99, Zariyat 51/56)
Şu mübarek Ramazan gününde hiçbir meşru mazereti olmadan oruç tutmayıp, üstelik bunu da sokaklarda aleniyete döküp de Kadir gecesi arayan kardeşimizin hali ne acıklı değil mi? Bu kardeşimize Bakara 2/183 inmemiş henüz. Sadece bu ayet inmiş olsaydı bile ramazanı oruçsuz geçirmezdi değil mi?
Ramazanın sonu bayramdır. Orucun ve oruçlunun bayramı. Bir aylık Ramazan mektebi bayram ile kapanıyor. Bu mektepte öğrendiğimiz dersler diğer 11 ayda uygulamaya geçecektir. Hatta Ramazan bir eğitim okuludur. Bu okulda öğrenilenler hayata hâkim kılınmalı. Böylece hayatımız Ramazanlaşmış olacaktır. Dünyamız Ramazan olunca da ahiretimiz bayram olacaktır inşallah. Ne de olsa Ramazanın sonu bayramdır. Ne mutlu Ramazanlaşmış bir hayat yaşayanlara.
Okunma Sayısı: 643