"Toplumsal ruh sağlığı tablomuz bozuk"

Ekonomik sıkıntılar, doğal afetler, artan şiddet olayları bundaki en önemli etkenlerden…

48

Ãœlkemizin ruh saÄŸlığı göstergelerine bakıldığında pek iç açıcı bir tabloyla karşılaÅŸmıyoruz. Uzmanlar, yaÅŸanılan ekonomik sıkıntılar, depremler ve artan ÅŸiddet olaylarının, ülkenin ruh saÄŸlığını olumsuz etkilediÄŸi görüşünde. Dünya Ruh SaÄŸlığı Günü kapsamında deÄŸerlendirmelerde bulunan AltınbaÅŸ Ãœniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Ãœyesi, Prof. Dr. Dilek Åžirvanlı Özen, birçok bedensel hastalığın temelinde ruhsal sorunlar yattığını belirtti. Bu alanda yapılan araÅŸtırmaların, depresyon ve kronik stresin bağışıklık sistemini zayıflattığını, bedeni daha savunmasız hale getirdiÄŸini kaydetti. Bu nedenle, ruh saÄŸlığını korumanın sadece duygusal iyilik halini deÄŸil, fiziksel saÄŸlığı ve toplumsal geleceÄŸimizi de yakından ilgilendirdiÄŸine dikkat çekti. Prof. Dr. Dilek Åžirvanlı Özen, Ãœlkemizde ruh saÄŸlığı konusunda farkındalık artsa da asıl önemli adım, önleyici çalışmalara daha fazla yatırım yapılmasında. Ruh saÄŸlığımızı korumak hem bedensel hem de duygusal açıdan daha güçlü bir toplum inÅŸa etmemize yardımcı olacak önemli bir faktör diye konuÅŸtu. 

Artan şiddet olaylarının sebebi, içsel sıkıntılar ve agresyon

Büyük depremlerin ve ekonomik zorlukların ruh saÄŸlığımız üzerinde derin izler bıraktığına deÄŸinen Åžirvanlı Özen, Depremler, travma sonrası stres bozukluÄŸu (TSSB), kaygı bozuklukları ve depresyona neden olurken, son zamanlarda ekonomik sıkıntılar da toplum genelinde yaygın bir stres kaynağı oldu. Bu süreçte birçok insan kendini güvensiz, umutsuz ve çaresiz hissetti. Artan sokak ÅŸiddeti, ev içi gerilimler ve okullardaki zorbalıklar aslında bu ruhsal durumların dışa vurumları olarak görülebilir. Bireylerin yaÅŸadığı içsel sıkıntılar, agresyon ve ÅŸiddet olarak toplumda kendini göstermeye baÅŸladı. diyerek önemli uyarılarda bulundu. 

Bilinçsiz Antidepresan kullanımına dikkat 

Son yıllarda Türkiye'de antidepresan kullanımında ciddi bir artış yaÅŸandığını da dile getiren Åžirvanlı Özen, bu artışın, toplumda ruh saÄŸlığı sorunlarına karşı farkındalığın arttığının ve insanların daha fazla destek arayışında olmalarının bir göstergesi olarak görülebileceÄŸini ifade etti.  Öte yandan, antidepresan kullanımının bir moda haline geldiÄŸini söylemenin de mümkün olduÄŸunu kaydetti. Özellikle antidepresanların, çözüm gibi görülmeye baÅŸlandığı ve insanların bilinçsizce bu ilaçlara yönelmeye baÅŸladığı tespitinde bulundu. Oysa ruh saÄŸlığını düzeltmenin, sadece ilaçlarla deÄŸil, aynı zamanda destekleyici terapiler ve yaÅŸam tarzı deÄŸiÅŸiklikleri ile mümkün olabileceÄŸine dikkat çekti. 

Sorunları en baştan önleyecek adımlar atılmalı

Altınbaş Üniversitesinden Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, ruh sağlığının nasıl korunacağına dair önemli önerilerde bulundu. Sadece sorun ortaya çıktığında müdahale etmenin yeterli olmadığını, sorunları en baştan önlemeye yönelik adımlar atılması gerektiğini anlattı. Şirvanlı Özen, Hastalıkları tedavi etmek yerine, henüz ortaya çıkmadan önlemek hem daha etkili hem de daha kolaydır. Ruh sağlığımız yalnızca genetik ve biyolojik faktörlere bağlı değildir. Sosyal çevremiz, ekonomik durumumuz, eğitim imkanlarımız, barınma koşullarımız ve genel fiziksel sağlığımız gibi birçok dış etken de ruh halimizi şekillendirir. Bu yüzden ruh sağlığını korumak, sağlıklı ilişkiler kurmak, stresle başa çıkma becerilerini geliştirmek ve duygusal zekamızı güçlendirmekle mümkündür. dedi.



Giriş: 14 Ekim 2024 | Güncelleme: 14 Ekim 2024 | Okunma: 48


Kaynak: Altınbaş Üniversitesi




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.