"Uzun İlişki Emek İster"

Psikolog Dr. Gizem Sürenkök, uzun süreli ilişkinin sırlarını açıkladı.

299

Günümüzün yüksek tempolu dünyasında, iliÅŸkilerin sürdürülmesi giderek zorlaşıyor. Özellikle pandemi sürecinden sonra uzun süredir birlikte olan çiftlerin iliÅŸkilerini noktalama oranında büyük artışlar görüldü. Uzun süreli birliktelikler dayanıklılık, sabır, karşılıklı baÄŸlılık, anlayış ve aktif çaba gerektiriyor. Ä°nsan iliÅŸkilerinin giderek karmaşıklaÅŸtığı ve deÄŸiÅŸkenliklerle dolu olduÄŸu bu dönemde, uzun süreli iliÅŸkiler yaÅŸamak daha da zorlaşıyor. 

Yakın İlişkiler Kurucu Ortağı, Psikolog Dr. Gizem Sürenkök, uzun süreli ilişkiler hakkında: Sevgi eylem gerektirir cümlesini duymuşsunuzdur. Biz, ilişki denince her şeyin çok kolay olduğu, birbirimizi çok severek başladığımız, uyumlu olduğumuz, ailelerimizi tanıştırmak istersek o sürecin çok kolay ve iyi işlediği, neredeyse benzer arka planlardan geldiğimiz, benzer zevklere sahip olduğumuz, hayata da aynı şekilde baktığımız insanlarla birlikte olacağımızı hayal ediyoruz. Ama bu tabii ki gerçeği yansıtmıyor. Aslında ilişki sürdürme literatürü oldukça geniş ve içerisinde çok güzel stratejiler de var. Bunları hayatımıza adapte edebilmek içinse çaba sarf etmemiz gerekiyor çünkü ilişkiler aslında ciddi emek istiyor. dedi.

Aşkı canlı tutmak için takip edilmesi gereken belli başlı prensiplerin olduğunu belirten Gizem Sürenkök, şunları söyledi:

Aşkın Ömrü Ne Kadar

AÅŸkı nasıl tanımladığımıza göre aÅŸkın ömrünü belirliyoruz aslında. AÅŸkı sadece ilk anda hissettiÄŸimiz o yoÄŸun duygularla, kalbimizin çarpıntısıyla, ondan baÅŸka hiçbir ÅŸey düşünememe haliyle tanımlıyorsak o zaman aÅŸkın ömrü 18-30 ay arası deÄŸiÅŸiyor. Ama aÅŸk hem bu tanımladığım, adına tutulma dediÄŸimiz dönemi hem de o yoÄŸun dönemden sonra geliÅŸen, çok daha huzurlu, güvenli, iyi hissettiren baÄŸlanma dönemini içeriyor. Bu ÅŸekilde bakıldığında aÅŸkın ömrünün sonsuz olduÄŸunu söylemek mümkün. 

DoÄŸru Ä°letiÅŸim

Açık ve dürüst bir iletiÅŸim en önemli prensiplerden biridir. Sadece gündelik konuları konuÅŸmak deÄŸil, isteklerimizi, ihtiyaçlarımızı, hayallerimizi, sorunlarımızı konuÅŸabildiÄŸimiz iliÅŸkiler daha uzun sürüyor. Tartışmalardan kaçınmadığımız, ama tartışırken birbirimize kötü niyetli yaklaÅŸmadığımız iliÅŸkiler de öyle... Birbiriyle eÄŸlenerek vakit geçirebilen, hep aynı yerde, hep aynı ÅŸeyi yapmaktan uzak duran, evde de dışarıda da birlikte olabilen, birbirlerinin ilgi alanlarını aktivitelerine dahil etmeye çalışan çiftler daha mutlu oluyor. 

Sınırları Kaldırmayın

Ä°liÅŸkide kendimiz gibi olamamak, her yaptığımızın eleÅŸtirilmesi, sürekli olumsuz ÅŸeyler hakkında konuÅŸmak iliÅŸkilerimize çok kötü geliyor. Bununla birlikte, rol yapmak ya da yalan söylemek de önemli olumsuz etmenler arasında. Duygularımızı bastırmak ya da saklamak, ihtiyaçlarımızı dile getirmemek, akıl okumak, deÄŸiÅŸeceÄŸini umarak gün geçirmek de yine bizi mutsuz ediyor. Tabii o kiÅŸinin bireysel alanına saygı göstermemek, kiÅŸisel geliÅŸim yollarını tıkamak, kendimizi de sadece onun etrafında var etmek ve kendi geliÅŸim alanlarımızı ihmal etmek de yaptığımız hatalar arasında sayılabilir. 

Çocuk İlişkiyi Sağlamlaştırır Mı

Çocuk sahibi olmak beraberinde çok fazla değişikliği de getiriyor. Artan sorumluluklar ve azalan zaman, finansal yük, değişen kimliklerimiz, birbirimize ayırdığımız emek için gücümüzün kalmaması, uykusuzluk ve stres kaynaklı iletişim kopuklukları derken aslında ilişkiyi yıpratan pek çok faktör saymak mümkün. Çocuk sahibi olduktan hemen sonraki aylarda ilişki memnuniyetinin bir miktar olumsuz etkilendiğini görüyoruz ama bu kalıcı olmak zorunda değil. Bu durumu etkileyen birçok faktör de var. Mesela çiftin çocuktan önceki ilişki memnuniyeti ve iletişimi nasıldı, etraflarında çocuk bakımı için onları destekleyen bir yakınları var mı, finansal olarak güçlük çeken bir noktadalar mı, zaman konusunda çok yoğun çalıştıkları bir işteler mi, ev işi ve ebeveynlik sorumlulukları paylaşımında yeterince dengeli bir dağılım var mı gibi sorular ilişki memnuniyetinin önemli belirleyicileri arasında.

İlişkiyi Sıcak Tutmak

Aslında her çiftin dinamiÄŸi birbirinden farklı olduÄŸu için her çifte uygun olan stratejiler de farklı oluyor. Ama ortak eÄŸlenerek yapılabilen her aktivite kesinlikle faydalı. Beraber puzzle yapmaktan evde birlikte bir mobilya monte etmeye, beraber dans kursuna yazılmaktan birlikte bulmaca çözmeye, masaj yaptırmaktan ölmeden önce tamamlamak istediÄŸim aktiviteler listesinden birini gerçekleÅŸtirmeye uzanan farklı öneriler geliyor aklıma. Birbirini gerçekten özenle ve dikkatle dinlemek, akıl okumaya çalışmamak, partnerimize duyduÄŸumuz merak duygusunu beslemek, cinsellikten ayrı olarak fiziksel teması çok önemsemek, mümkün olduÄŸu kadar birlikte uyumak, aynı saatlerde yataÄŸa girmek, birlikte yemeÄŸe oturmak, çift olarak rutinler geliÅŸtirmek iliÅŸkilerimize iyi geliyor. 

Ve Ayrılık…

Genellikle ilişkilerin bitiş aşamasına giden yolda bize en çok etkileyen olumsuz durumlar, takdir edilmemek, bize yeterince özen gösterilmediğini düşünmek, yeterince sevginin ifade edilmemesi ve karşı tarafın bizim sınırlarımızı sürekli ihlal etmesi oluyor. Bu noktada kişi artık sevildiğini, önemsendiğini hissetmediği gibi ilişkideki yakınlık duygusunun da azaldığını düşünmeye başlıyor. Tartışmalardaki yargılayıcı ve eleştirel tavır, birbirini hor gören, küçümseyen konuşmalar ve duvar örme davranışları da ayrılıklarda çok etkili. İlişkilerin yüzde 85'i bu sebeplerle bitiyor.






Giriş: 04 Temmuz 2023 | Güncelleme: 04 Temmuz 2023 | Okunma: 299


Kaynak: Yıldırım Gülsever




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.