"Yangın gibi büyük felaketlerden kurtulan çocuk ve ebeveynleri için Psikolojik destek"

Yangın, deprem gibi felaketler, güvende olma duygusunu kişide ileri derecede yıpratır ve güvende olma hissini zedeler

117

Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Klinik Psikolog Dr. Esra Gül Koçyiğit Kartalkaya'da yaşanan yangının toplumda sarsıcı bir etki yarattığına dikkat çekti. Özellikle bu felaketi yaşamış, yakınlarını kaybetmiş insanlara nasıl davranılması gerektiği, yaşadıkları travmayı atlatabilmelerinde önemli olduğunu kaydetti. Psikolojik travma tepkilerinin, yaşanan yangının hemen ardından ortaya çıkabileceği gibi gecikmeli olarak daha sonraki zamanlarda da ortaya çıkabildiğini aktardı. Psikolojik travma tepkilerinin şiddeti ve yoğunluğunun kişiden kişiye değişiklik gösterebildiğini ifade eden Esra Gül Koçyiğit, Travmatik olaylar sonrası yetişkinler gibi çocuklar da psikolojik travma yaşayabilirler. Bu dönemde psikolojik ilk yardım desteği alınmasının hastalığın etkilerini azaltır dedi. Yarı yıl tatili nedeniyle aileleriyle birlikte olan çok sayıda çocuğun ve gencin de bu travmayı yaşadığına işaret etti. Diğer taraftan birçok çocuğun da televizyon başında ya da ellerindeki telefonlardan kontrolsüzce yangın ve çaresiz insan görüntülerine maruz kaldıklarını aktardı. Bu görüntülerin çocuklar üzerindeki etkilerinin kendilerine en çok iletilen sorular olduğunu değinen Klinik Psikolog Dr. Esra Gül Koçyiğit bundan sonra yapılması gerekenlerle ilgili önemli uyarılarda bulundu.

Dr. Esra Gül KoçyiÄŸit, destek ve saÄŸaltım sürecinde esas olanın, kiÅŸide ileri derecede yıpranan güvende olma duygusunun yeniden tesisi ve geri kazanımı olduÄŸunu belirtti. Esra Gül KoçyiÄŸit'e göre, bu kazanım, pek çok psikolojik belirtinin sona ermesini saÄŸlayacak ve pek çoÄŸunun saÄŸaltımını kolaylaÅŸtıracak etkide. Özellikle çocukların üzerinde kalıcı etki bırakmaması için yapılacaklara deÄŸinen KoçyiÄŸit önerileri şöyle sıraladı:  

1-Bu felaketlere şahit olan çocuklar aynı soruyu tekrar tekrar sorabilir. Bu durum çocuğun güvende olduğundan emin olmak için kullandığı bir yöntemdir. Bıkmadan, sabırla tüm sorularına cevap verilmelidir.

2-Bu nedenle çocuklara artık güvende oldukları söylenebilir. Bu yaşanılanların kimsenin suçu olmadığı ifade edilebilir. Çünkü zihinsel gelişim açısından yeterli olgunluğa ulaşmamış çocuklar bu tür olayların kendi düşüncelerinden meydana geldiğini de düşünebilirler.

3-Kendilerini suçlu ve çaresiz hissedebilirler. Hayatta her şeyin kontrolümüz altında olmadığı ve kontrolümüz dışında gelişen olaylarda bizim sadece önem alabileceğimiz anlatılmalıdır.

Yangın haberleri çocuklara izletilmeli mi

Dr. Esra Gül KoçyiÄŸit, çocukları televizyon ve dolayısıyla haberlerden tamamen uzak tutmanın mümkün olmadığını dile getirdi. Ancak çocuÄŸun izlediÄŸi televizyon programlarına sınır konulması konusunda uyarılarda bulundu. Aşırı korkutucu veya aşırı duygusal haberler yerine gerçek haberlerin aktarıldığı televizyon programlarını ebeveynin/bakım verenin nezaretinde izlenmesi saÄŸlanabilir. dedi. Medyada çıkan haberlerin amacının çocuklara anlatmak kaygılarını azaltacağını ifade eden KoçyiÄŸit, Bu haberler felaketlere karşı önlem almamız için bize bilgi amaçlı veriliyor. Yangın anında ne yapmamız gerektiÄŸini öğrenmemiz bizi korur gibi. bir yaklaşım sergilenmesi önerisinde bulundu. 

Bundan sonraki süreçte nasıl davranılmalı

Dr. Esra Gül KoçyiÄŸit, ebeveynin/bakım verenin de saÄŸlık durumunun önemli olduÄŸunu deÄŸerlendirdi. Yalnızca çocuÄŸun ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanması ve kendi ihtiyaçlarını ihmal etmesinin uygun olmadığını dile getirdi. Beslenme, saÄŸlık, duygusal ihtiyaçlar vb. konularda ebeveynlerin kendine bakım verebildiÄŸinde çocuklarına da daha faydalı olabileceÄŸi bilinmeli. görüşünü dile getirdi. Ebeveynler ya da bakım veren kiÅŸilerin çocuÄŸun bu yaÅŸanan olayı daha iyi anlayabilmesini saÄŸlamak için çocuÄŸun yaÅŸ ve geliÅŸim düzeyine uygun biçimde yaÅŸanan felaketlerin etkileri hakkında bilgi verebileceklerini söyledi. 

Ailece bir arada kalınmalı

Yaşanan travmanın atlatılmasında mümkün olduğunca ailece bir arada kalınmasını tavsiye eden Koçyiğit, Çocuğun yeme-içme, uyuma gibi fiziksel ihtiyaçları mümkün olan en kısa sürede felaket öncesi dönemdeki rutine dönmelidir. Bu sayede çocuk kendini daha güvende hissedecektir. dedi. Koçyiğit diğer yapılabilecekleri ise şöyle ifade etti.

2-Bu süreçte hem ebeveynin hem de çocuğun çevresindeki önemli kişilerin iyi birer dinleyici olmaları gerekmektedir. Çocuğun anlatmak istediklerini dikkatli ve sakin 3-İmkanlar el verdiğince çocuklara oyuncaklı ortamlar hazırlanmalıdır. Özellikle baba, anne, kardeş, arkadaş, ev, itfaiye, polis, doktor, ambulans, hastane gibi kişi ve nesneleri temsil eden oyuncakların bulunmasına özen gösterilmelidir. Çocuklar, çocuksu doğallıklarıyla gerilimlerini oyuna yansıtarak deşarj olurlar.

4-Çocukla bire bir konuşulabilir. Hikâye yazdırılabilir. Korkularından bahseden çocuklara korkuları ile ilgili resim yaptırılabilir. Bununla birlikte kendisini kurtarmaya gelen itfaiye ekibi, gönüllü çalışanları da resmetmeleri konusunda cesaretlendirilebilir. Kolaj çalışmaları gibi sanat etkinlikleri de yaptırılabilir.

5-Yangına maruz kalmış diÄŸer kiÅŸilere veya kendini kurtarmaya gelmiÅŸ kiÅŸilere mektup yazmak gibi çalışmalar için desteklenebilir. 

6-Çocuğun kendisini ifade etmesi konusunda ebeveyn/ bakım verenleri tarafından desteklenmeli ancak bu konuda çocuk zorlanmamalıdır. Bazı çocuklar olayla ilgili daha çok konuşurken bazıları olayın sadece bir kesiti hakkında konuşabilirler. Ayrıca çocukların yaş ve gelişim düzeyi de dikkate alınmalıdır. Gelişimsel anlamda 5 yaş altındaki çocuklar çok fazla şey söylemezler. 6-9 yaşlardaki çocuklar bazı şeyleri konuşabilecek kadar hazırdırlar. 10 yaş ve üzerindeki çocuklar daha fazla konuşmaya uygundurlar. Çocukların kendini ifade edebilmeleri desteklenirken olay olduğunda hissettiğin ilk şey neydi diye sorulabilir. Cevap alınmadığında o zamanne düşündün şeklinde de sorulabilir. Kendini daha güvende hissedebilmen için neler yapabilirim, Kendini güvende hissedebilmek için sen neler yapabilirsin gibi sorular sorulabilir. Güvenli yer in neresi olduğu ile ilgili resim çizdirilebilir. Ayrıca çocuklara beklenmedik durumlar karşısında üzülmenin normal olduğu söylenmelidir. Çocukların ağlamalarına da, üzgün olmalarına da fırsat verilmelidir. Çocuklar cesur olmak zorunda değillerdir. O nedenle sen cesur bir çocuksun korkmamalısın gibi ifadelerden kaçınılmalıdır.

7-Olumlu gelişmelerden de bahsedilmelidir. Birçok kişinin de bu tip felaketler yaşayıp ama zarar görmediğini, yararlananların da hızlıca iyileştiğini, yaşanmış kahramanlık hikayelerinden de bahsetmek gerekmektedir.

8-Çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlarken, Asla bir daha olmayacak gibi kesinliği olmayan cümleler kurmamak gerekmektedir.

9-ÇocuÄŸun bu dönemde gerileme davranışları olabilir. ÖrneÄŸin, daha önce tuvalet alışkanlığını kazanmış veya parmak emme gibi davranışları olmayan çocuklarda afet sonrası alt ıslatma, parmak emme gibi davranışlar görülebilir. Bu konuda çocuÄŸu eleÅŸtirmemek, olumsuz tepkiler göstermemek gerekmektedir. 

10-ÇocuÄŸa güven duygusunu oluÅŸturmanın bir yolu da kötü bir durum olduÄŸunda ne yapması, nereye gitmesi konusunda bir plan yapmaktır. ÇocuÄŸun bilgilerin içeren bir kağıdın yazılı olduÄŸu küçük bir cüzdan temin edilebilir. ÇocuÄŸa mutlaka birilerinin kendisiyle ilgileneceÄŸi söylenebilir. 

Ebeveynin/bakım verenlerin desteÄŸi bazen tek başına yeterli olmayabilir. 

AltınbaÅŸ Ãœniversitesinden Dr. Esra Gül KoçyiÄŸit, bazen tüm bu desteklerin yeterli gelmediÄŸi durumlara olabileceÄŸini hatırlattı. Dikkate alınması gereken belirtiler hakkında aileleri uyardı: Çok uyumak veya uykusuzluk gibi uyku deÄŸiÅŸiklikleri, kabus görme, yemek yeme de deÄŸiÅŸiklikler, iÅŸtah kaybı veya çok yeme, sık sık aÄŸlama, karın aÄŸrısı, bağırsaklarla ilgili ÅŸikayetler, aşırı yorgunluk ve irritabilite, önceki keyif aldığı ÅŸeylerden zevk alamama, dikkat ve konsantrasyon güçlüğü, aşırı derecede ayrılık anksiyetesi, umutsuzluk hissetme gibi belirtiler varsa ve çocukta görülen bu belirtiler 4-6 haftadan daha fazla sürüyorsa profesyonel yardıma baÅŸvurulmalıdır. dedi. 



Giriş: 24 Ocak 2025 | Güncelleme: 24 Ocak 2025 | Okunma: 117


Kaynak: Altınbaş Üniversitesi




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.