"Z Kuşağı Seçime Giderken"

2023 Genel Seçimlerinde gençlerin rolü büyük önem taşıyor.

233

Peki gençlerin tercihlerini neler etkileyecek? Araştırmacı-yazar Evrim Kuran, gençlerin beklentilerini ve siyasilerin yapması gerekenleri anlattı.

Türkiye, 14 Mayıs 2023 tarihindeki genel seçimlere hazırlanıyor. Türkiye'nin kaderini deÄŸiÅŸtirebilecek bu seçimde 7,7 milyon Z kuÅŸağı oy kullanacak. 6,4 milyon Z kuÅŸağı da ilk kez sandığa gidecek. 

Yaptığı kuşak araştırmaları ve yazdığı kitaplar ile dikkat çekici analizler ortaya koyan araştırmacı-yazar Evrim Kuran, gençlerin seçimdeki tercihleri ile ilgili şunları söyledi: Sıkça kullanılan gençler geleceğimizdir önermesine katılmadığımı söylemeliyim. Gençler, geleceğimiz değil, tam da bugünümüzdür. Bugünün Z kuşağı dünün gençlerinden farklı. Bu farklılıklar, tek bir kimlik tanımlamayı reddedişleri, diyaloğa açık ve gerçekçi oluşları ile açıklanabilir. En önemlisi Z kuşağı kendini tek bir yolla tanımlamıyor, belirgin biçimde kapsayıcı ve çatışmadan uzak kalmayı tercih ediyor. Dünyanın doğal kaynaklarının en hoyratça tüketildiği dönemde dünyaya gelmiş bir nesil olarak çevresel temalara hassasiyetleri yüksek.

Bir ülkenin belirli bir kuÅŸağını anlamak istiyorsanız çözülmesi gereken dertlerine bakmalısınız. Türkiye'nin Z kuÅŸağı kaygılı ama önceki kuÅŸaklara göre tavrında daha net. Süper kahraman beklemenin anlamı yok, iÅŸ baÅŸa düştü deme gerçekçiliÄŸinde bir kuÅŸak. Ä°ddia edildiÄŸi gibi bireysel deÄŸil ama birey oluÅŸuna saygı isteyen bir kuÅŸak. Liderlikle ya da otorite ile meselesi yok, otokratik ve üstenci dille ve en önemlisi tutarsızlık ve yapmacıklıkla iÅŸi olmaz. 

Gençler ile yaptığımız çalışmalarda uzun zamandır karşımıza çıkan önemli bir temel değer: Adalet. Türkiye'nin farklı mahallelerindeki Z kuşağı ile yaptığımız ve Z: Bir Kuşağı Anlamak kitabıma konu olan araştırmamızda her iki mahallenin çocukları da dünyada tek bir şeyi değiştirebilseydin o şey ne olurdu sorusuna ilk sırada adaletsizlik ve eşitsizlik yanıtını verdi. Araştırmada her iki mahallenin gençlerine de Türkiye'de yaşamak denince akıllarına ilk gelen çağrışımları sorduğumuzda aynı sözcükte buluştuklarını gördük: Zor. Z kuşağı araştırmalarımız gösteriyor ki genç beyin göçünün mayası erken öğrencilik döneminde atılıyor. Gençlerimizin güvenli bir iklime ihtiyacı var. Ve sanırım en çok da gençliklerine yakışır biçimde umuda.

Türkiye'de genç olmanın hiç de kolay olmadığını, küresel ve ulusal pek çok derdin ortasında ayakta ve hayatta kalmaya çalıştıklarını biliyoruz. Ülkenin yaşayan tüm kuşaklarının olduğu gibi gençlerin de her zamankinden daha çok umut ve iyimserliğe, farklılıklara, saygıya, kapsayıcılığa ve hakkaniyete ihtiyacı var.

Olduğu gibi görünen ve göründüğü gibi olanın peşinde

Z Kuşağının, gerçek hayattan sosyal medyaya, taklidin, sahte olanın, uyduruk olanın ipliğini anında pazara çıkarabilme gücünde olan bir kuşak olduğunun altını çizen Evrim Kuran, Gençlerle sahici, samimi ve sürdürülebilir etkileşimin önemine inanıyorum. Gençlik iletişimini bir kampanya tadında yürütmenin ötesine geçmek ve özellikle ülkemizde gençlerin adres edilmeyen sorunlarına yönelmek ve hayatları için kolaylaştırıcı çözümler sunmak çok önemli. Nedir Türkiye'de gençlerin adres edilmesi gereken öncelikli sorunları, Soru şu: Bunca karmaşanın içinde genç jenerasyona nasıl umut verebiliriz, Eğitim, istihdam ve özellikle de yetkinlik gelişimi konularında gençlere dokunabilen siyasilere destek vereceklerdir. Sosyal medyada şaka yapmak gençleri anlamak ve sorunlarını çözmeye aday olmak anlamına gelmiyor.

Siyasiler ya da kural koyucular, Z kuÅŸağı ile ilgili çalışmaları seçim olmadan da yapsalar keÅŸke. Türkiye ne zaman seçim atmosferine girse genç bir ülke olduÄŸunu hatırlıyor. Bu taktiksel hareketler, gençlerini sevmeyen bir genç ülke olduÄŸumuz gerçeÄŸini deÄŸiÅŸtirmiyor. Åžu ana dek iktidardan muhalefete, Türkiye siyasetinde gençleri doÄŸru okuyan bir liderlik anlayışına rastladığımı söyleyemem. Ãœstenci, didaktik ve otokratik bir ses tonuyla gençlere konuÅŸtuÄŸunuz müddetçe, iletiÅŸim kurduÄŸunuz mecranın dijital olmasının pek bir esprisi yok dedi. 

Partiler Ne Yapmalı 

Partilere büyük sorumluluklar düştüğünü belirten Evrim Kuran sözlerini şöyle tamamladı: Z kuÅŸağı, kolay ikna edilebilecek bir kuÅŸak deÄŸil. Aslında, ikna edilmeye çalışılması gereken bir kuÅŸak da deÄŸil. Seçim öncesi gençleri hatırlayan,-mış gibi yapan liderlerin, organizasyonların iÅŸi zor. Taktiksel ÅŸeyler var ama stratejik bir çalışma yaptıklarına inanmıyorum siyasi partilerin. 

Siyasetin amacının bugüne ve gelecek kuÅŸaklara olan sorumluluÄŸunuz olduÄŸunu hatırlamanız gerekir. Stresin bu kadar yoÄŸun olduÄŸu bir ortamda ise umut veren bir iletiÅŸimin yersiz bir mizaha nazaran daha fazla karşılık bulacağını düşünüyorum. Partiler, davalarını, önermelerini, vaatlerini gençlere bir kısa paragrafla açıklayabilmeli. Az konuÅŸup, çok dinlemeli. 

En önemlisi de gençlere bir ÅŸey yapmayın, gençlerle bir ÅŸey yapın. Ãœstenci dili bırakın. Bünyenizde durmuyorsa, sırf sempatik olmak için ÅŸaka yapmaya da çalışmayın. BaÅŸkası olmayın, kendiniz olun. Siyasi partiler kanunundaki en saçma ÅŸeylerden biri olan Gençlik Kolu gibi yan kuruluÅŸlardan vazgeçin ve MYK'nızda, Parti Meclisinizde ve tabi ki mecliste mutlaka 30 yaÅŸ altı, 40 yaÅŸ altı bireylere yer verin. Onları süs olsun diye oturtmayın; proje liderliklerine izin verin. Otonomi verin. 

Son olarak da, Türkiye'yi Twitter'dan, gençliği Tiktok'tan, genç seçmen eğilimini dans gibi fadlerden (fad:gelip geçici heves) okumak safsatadır. Siyasi partilerin seçime ramak kala safsatalardan kendilerini korumalarını öneririm.



Giriş: 03 Nisan 2023 | Güncelleme: 03 Nisan 2023 | Okunma: 233


Kaynak: Yıldırım Gülsever




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.