Zaman hızla akıp gidiyor. Tükeniyor zamanımız. Aslında tükenen zaman değil, tükenen insandır. Bize verilen ömür sermayesi tükeniyor. Mühim olan bize verilen ömrü doğru yerlerde kullanmaktır. Helal yollarda, helal yerlerde harcamaktır. Müslümanın helal-haram derdi olmalıdır. Kırmızı çizgileri vardır Müslümanın. Bu manada nereden gelirse gelsin küpünü doldur diyemez bir Müslüman. Müslüman, yürüdüğü yolun dosdoğru yol olduğundan emin olacak. Ucunda cennet var mı ona bakacak. Cennete gitmeyi hayal ediyorsan o yola gireceksin ve o yolda yürüyeceksin. Cenneti hayal edip de cehennem yolunda yürürsen cennet hayalde kalır. Hayalle de cennete gidilmez. Allah'ın çizdiği rotadan gidersen cennete ulaşırsın.
Mümin kendisine güvenilen kişi demektir. Toplumda mümine güvenilmiyorsa o kişi imanını kontrol etmelidir. Allah Rasûlü(sav) daha Mekke'de risaletten önce de el emin idi. Güvenilen kişi idi. Mümin emniyet adamıdır.
Müslümanın helal-haram diye bir derdi olmalıdır. Sahabeden Enes b.Malik Allah Rasûlü'ne Allah'a yalvar da duası kabul olunan birisi olayım diyor. Allah Rasûlü de ona şöyle diyor: Kazancını helal ve temiz kıl ki duan kabul olsun
Hz.Ömer kendi hilafeti zamanında bir gün Medine sokaklarında dolaşırken bir evden, kızım suya su kat yarın fazla süt satalım şeklinde bir ses işitti. Kızı da annesine, Ömer bunu yasaklamıştı anacığım diye cevap verdi. Annesi, Ömer bizi bu saatte nereden görecek? dedi. Kızı da, Ömer görmüyorsa Allah da mı görmüyor anacığım dedi.
Allahın görmediği bir yer var mı. Nerde olursanız olun O (Allah) sizinle beraberdir (Hadid 4)…Biz ona şah damarından daha yakınız..(Kaf 16) Kanun, kolluk kuvveti, kamera görmeyebilir ama Allah'tan asla gizleyemezsin. (Nisa 108, Âl-iİmran 5)
Hz Ömer bu helal-haram bilincine sahip bu kızı oğlu Asım ile evlendiriyor. İşte size evlilik kriteri. Bugün oğlumuzu- kızımızı evlendirirken kriterimiz ne, Hep dünyevî kriterler var ne yazık ki… Maaşı, evi, arabası, katı-yatı vs.. soruluyor. Ahlakı nasıl, namaz kılıyor mu, alkol- içki var mı vs denilmiyorsa, bunlar bir anlam ifade etmiyorsa sıkıntılar yaşanması kaçınılmazdır. Huzuru helalde değil haramda ararsan huzur sana haram olur.
Hesap vereceğimiz bir hayatımız var. Hayatı bize verene hesap gününde hesap vereceğiz.(Mutaffifin 6, En'am30, Sebe 31) O gün hesap var, mizan var, terazi var. Tesadüfen cennet yok. Cennet de bu dünyadan götürülür. Cennet bu dünyada hak edilir. Dünya ahiretin tarlasıdır.
Allah Rasulü hesapla alakalı olarak, hesap meydanının temel 5 sorusunu bildirir. Bu beş soru kesin çıkacak. Çalışıp gitmek lazım.
1-Ömrünü nerede geçirdin, Ömrümüzün her karesi soruya tabi. Mesela 70 senelik hayatının ne kadarında NAMAZ var, Bu hayat albümünün kaç karesinde CAMİ var, Neler var bu albüm sayfalarımızda? Kiramen katibin 7/24 kayıt yapıyor. Hiç atlamıyor.Son nefese kadar yazıyor. (İnfitar 10-12, Kaf 16-18)
Gayret etmeden, çalışmadan sırf hayal ile cennet hayalde kalır. Kişiye ancak çalıştığının karşılığı vardır. Zaten bu çabasının karşılığını da ileride görecektir.(Necm 39-40) Orada haksızlık yok. Defter ne yazdıysa ona bakılır. Aslında herkes gideceği yeri dünyada da tahmin eder. (Bkz. Hakka 19-20) Ancak cennete kuru bir iddia ile gidilmez. Sloganla olmaz.
2-Gençliğini nerede tükettin? İnsan hayatında gençliğin yeri ayrıdır. Bu yüzden gençliğe ayrı bir başlık açılmıştır. Zira gençlikte şeytan çok olur. Günah işleme potansiyeli fazladır. Yaşlılıkta şeytan gelse de eli boş dönebilir. Zira artık günah istese de yapamaz haldedir. Günahlardan zorunlu bir ayrılık söz konusudur belki.
3-Malını nereden kazandın? Bu çok önemli. Müslüman nereden kazandığına bakacak. Nereden gelirse gelsin diyemez. Helalden gelecek kazanç. Piyangodan kazanamaz, kazı kazandan kazanamaz, stokçuluktan, faizden kazanamaz.İçkiden kazanamaz, hileden-hurdadan kazanamaz.(Mutaffifin 1-6) Helal olacak. Devleti-milleti dolandıramaz. Devlet malı deniz yemeyen keriz diyemez. Sırf SGK'dan maaş almak için eşini kağıt üzerinde boşayıp beraber yaşamaya devam edemez. Bu zavallı 85 milyonun hakkını yiyor demektir. 85 milyonla hesaplaşacak ahirette. Beş vakit namaz onu kurtaramaz. Her sene umreye hacca gitmek kurtaramaz. Aldatan bizden değildir.(Hadis, Müslim, Îmân, 164) dikkat edilmelidir. Yoksa sonu felaket olacaktır. Hem de ger dönüşü, telafisi mümkün olmayan bir felaket.
4-Malını nereye harcadın. Helalden kazanılan malı yine helal yolda sarf etmek lazım. Bu manada kişinin eşine, çocuklarına, kendi ihtiyaçlarına harcaması ve infak etmesi bu kapsamdadır. Malımızın bir kısmını fakirle paylaşmamız imanımızın gereğidir. Zaten mal bizim değil. Allah' tır veren. Verdiğimizden siz de verin deniliyor bize.(Bakara 3, 254)
5-Bildiğinle ne gibi amel ettin, Bilgi tek başına bizi kurtarmaz. Bilginin pratiğe geçmesi lazım. Yoksa hamallık olur. Bilgi hamallığı olur.
Özetle Müslümanın hayatı kayıt altındadır. Attığı her adımın ahrette bir karşılığı vardır. O yüzden bu dünyada ahret merkezli bir hayat yaşamak en güzelidir.
Okunma Sayısı: 501